1500 ila 3000 metre irtifadaki yüksek platolar üzerine yayılan Sarıkamış, Kars ilinin güneybatısına konumlanıyor. Allahuekber, Soğanlı ve Güllü dağlarının çevirdiği Kars Düzü’nün ucundaki Sarıkamış, Anadolu yarımadasının Kafkasya’ya geçiş noktasında (Transkafkasya bölgesinde) bulunuyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nin bütün coğrafi özelliklerini bağrında taşıyan yerleşimin kuzeyinde Selim ve Şenkaya (Erzurum), güneyinde Horasan (Erzurum) ve Eleşkirt (Ağrı), doğusunda Selim ve Kağızman ile batısında Şenkaya ve Horasan yer alır
İlçeyi çepeçevre kuşatan dağlar, derin vadiler ve yüksek platolar oluşturur. Ulu zirveleriyle insanda hayranlık uyandıran bu dağları Aladağ (3138 m.), Süphan (Sipkaç) (2909 m.), Balıklı (2835 m.), Kösedağ (2599 m.), Bayraktepe (Cıbıltepe) (2634 m.) ve Soğanlı (2849 m.) olarak sıralayabiliriz. Yılın neredeyse her ayında karla kaplı zirvelerinde minik göllerin parıldadığı yalçın dağların büyük bir bölümü çıplak bir arazi yapısına sahiptir.

Bu yükseltilerin derin koridorlar oluşturduğu coğrafyada Keklik, Komdere ve İnkaya gibi vadiler yer alır. Sarıkamış adıyla neredeyse özdeşleşen sarıçam ormanlarının yeşillendirdiği bu derin vadiler peyzaj güzellikleriyle tanınırlar. Dağların arasında kıvrılarak süzülen akarsuların başlıcaları ise Aras, Kars, Keklik, Zivin ve Komdere’dir. Kışın üzerlerinde buz parçacıklarının yüzdüğü bu akarsuların rejimi düzensizlik arz eder. Baharla birlikte eriyen karların hırçınlaştırdığı Sarıkamış akarsuları, yaz aylarında oldukça düşük debiyle akarlar. Bunun tek bir istisnası vardır. İlçe sınırlarından geçen ve ülkemizin en önemli nehirlerinden biri olan Aras, yılın her döneminde deli akışıyla köprüler dışında karşı kıyıya geçit imkanı tanımaz.

Sarıkamış yerleşiminin en önemli gölü, Çatak ile Asboğa köyleri arasındaki Asboğa Gölü’dür. Etrafi tamamen çıplak bir arazi örtüsü ve tarlalarla çevrili olan göl, kış aylarıyla birlikte donar. Göz alıcı güzelliğiyle parıldayan Asboğa Gölü’nün turizme kazandırılması için çalışmalar günümüzde de devam etmekte. Sarıkamış ilçe merkezi yakınlarında ayrıca, yaz aylarında kuruyan Büyük ve Küçük Turna göllerinin yer aldığını belirtelim. Bölgenin kayda değer tek şelalesi, Keklik Vadisi içerisinde yer alıyor. Yaklaşık 30-35 metrelik bir yükseklikten vadiye düşen Keklik Şelalesi, kayalıklar arasından süzülen silüetiyle etkileyici bir görsellik yaratıyor. Çetin arazi koşulları nedeniyle, şelalenin oluşturduğu minik gölete kadar yürümek hayli zor. Şelaleyi yukardan seyredeceğiniz manzara noktasına ise Sarıkamış-Karakurt yolundaki alabalık tesislerini geçtikten hemen sonra, sola giren orman yolunu 300 metre takip ederek ulaşabilirsiniz. Geldiğiniz açıklık alanda, sağ yanınızda kalan 13 şelaleyle birlikte önünüze serilen Keklik Vadisi’ni fotoğrafIamak mümkün.

Bu yüksek ve çıplak steplerin büyük bir bölümünü tarlalar ve yaylalar oluştururken, diğer alanlarda asil görünümleriyle sarıçam ormanları yayılır. Yöre halkının en önemli geçim kaynağının hayvancılık olması, bölgedeki yaylacılık geleneğinin sürdürülmesinin temel nedenidir. Genelde çadır konaklamalı göçerliğin görüldüğü yaylaların bir kısmında binalar da yer alır. Taşlardan inşa edilmiş basit barınaklar tarzındaki bu alçak ve küçük yerleşim alanları, yöre halkı tarafindan ‘kom’ adıyla anılır. Aladağ’ın etekleriyle Soğanlı Dağ’ının yamaçlarına serpiştirilen yaylaların en önemlileri arasında Şehitemin, Çatak, Yağbasan, Karahamza, Yolgeçmez ve Yenigazi’yi sayabiliriz.

Sarıkamış ilçesinin geneline yayılan sarıçam ormanları, bölge coğrafyasında her açıdan farklılık yaratır. Çıplak platoları yeşillendiren, kış mevsiminin ağır geçtiği bölgede çığ tehlikesini önleyen ve Kars ilinin en büyük ormanını oluşturan bu alanlar, 1991 yılında doğal sit alanı olarak tescil edilmiş, 2004 yılında ise Sarıkamış Allahuekber Dağları Milli Parkı ilan edilmiştir.
SARIÇAM (Pinus sylvestris)
Ağaç yapraklılar bölümünün iğne yapraklı takımının çamgiller familyasından olan bu ağaç, Avrupa kıtası başta olmak üzere Kafkaslar, Sibirya ve Kuzey Asya’da görülür. Ülkemizde ise daha çok Kuzey Anadolu’nun yüksek bölümlerinde kök bulmakta birlikte, batı ve kuzey Karadeniz’in güney yamaçları, Doğu Anadolu’da Sarıkamış, Güney Marmara, Yozgat, Sivas, Kırşehir ve Kayseri gibi bölgelerde rastlanır. Yüksek irtifa seven, soğuk iklimlere ve rüzgarlara dayanıklı olan sarıçam, gövde kabuğunun renginden alır ismini. Kumlu ve killi topraklarda yetişen ağacın boyu kimi yerlerde 40 metreyi aşabilir

Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Sarıkamış, sert bir iklime sahiptir. Yazların serin geçtiği ilçede, özellikle kış ayları çok soğuktur. Uzun süren kış mevsiminde kimi zaman sıcaklık -40 derecelere kadar düşer, bazı yerlerde kar kalınlığı 2 metreye ulaşır. Ülkemizde yılın ilk karının yağdığı bölgelerden birisi olan yerleşimde, kar yaklaşık 5 aylık bir zaman dilimi boyunca yerde kalır. Doğal koşullar maddi yaşam biçimini etkiler ve kışın ulaşımda otomobilden çok kızak ve kayak kullanılır.

Ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık ve turizme dayalı olan Sarıkamış, Anadolu’nun birçok bölgesi gibi göç olgusundan nasibini fazlasıyla almış durumdadır. Sanayinin pek fazla gelişmediği ilçede, tarım tahıl ürünlerine dayanmakta olup yaygın olarak küçük ve büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Yöre insanına ekonomik anlamda maddi kaynak sağlayan bir diğer sektör olan ormancılık, 1900’lerin başından günümüze kadar var olan ormanlık alanın yarı yarıya azalması nedeniyle büyük bir tehlike altındadır. Bölgenin milli park ilan edilmesiyle birlikte desteklenen bilinçli kesim, yöre halkının eğitimi ve fidan dikimi gibi uygulamaları, orman alanlarının geleceğine ilişkin yapılan çalışmalar arasında sayabiliriz. Sarıkamış’ın bir diğer ekonomik potansiyeli de turizm olgusu. Özellikle kış turizminin getirdiği dinamizm, bölge halkına önemli bir maddi kazanç sağlamaktadır